ANASAYFA / Genel / ÖZ ORMAN İŞ SENDİKASI BAŞKANLAR KURULU YAPILDI
ÖZ ORMAN İŞ SENDİKASI BAŞKANLAR KURULU YAPILDI
ÖZ ORMAN-İŞ BASIN MÜŞAVİRLİĞİ - 03.12.2021 17:48

ÖZ ORMAN İŞ SENDİKASI BAŞKANLAR KURULU YAPILDI

03.12.2021 17:48

 Programa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Opr.Dr. Ertuğrul Soysal, Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü Adem Dinç, Toç Bir Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Orman mühendisleri  Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mücahit Küçük Yılmaz, Ak Parti Genel Merkez Kadın Kolları MKYK Üyesi Fadime Özkan, Yeni Asır Gazetesi Yazarı Gonca Elibol, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Türkiye’nin bir çok ilinde  görev yapan Öz Orman İş Sendikasının şube ve bölge başkanları katıldı.

Toplantıda konuşan Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar  Aslan; Bugün burada 2021 yılının değerlendirilmesi, 2022 yılının yol haritasını belirleyeceğiz dedi.

 

KURULMAK İSTENEN TUZAKLARIN FARKINDAYIZ

 

Çalışma Hayatı ve İş Sağlığı Güvenliği Programında konuşan Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan; ‘Biz sivil toplum örgütü olarak siyasetin alternatifi değiliz ancak siyasetin aldığı kararlar bizi etkiliyor. Siyasetin aldığı kararlar bizi etkilediği için de kendi fikrimizi, bakış açımızı ortaya koyma gibi bir görevimiz var. İşçi sendikalarının kökeni Marksist kültürden gelmektedir. Bu kültürde bir sömüren var bir de sömürülen, bu durum çatışmacı gruplar arasında devam eden bir sistem halini almıştır. Çok şükür Hak İş’in kurulması ile beraber biz çıkar çatışmasından, çıkar ve menfaat birliğine evirildik. Dolayısı ile bu ülke bizim, bu ülkeden başka gideceğimiz bir yerimizde yok. Ülkemize sahip çıkmak görevlerimizin arasındadır. Bu coğrafya çok pahalı bir coğrafya, bu coğrafyada oturmanın kıymetini anlamamız gerekiyor. Bu ülke var ise bizim bir anlamımız var. Geçmişte merhum Erbakan Hocamız, ‘Eğer ki Suriye düşerse hedef Türkiye’dir demişti. Bugün baktığınız zaman Suriye Türkiye’ye karşı bir terör üstü haline gelmiş durumda. Türkiye’ye terörle diz çöktüremeyenler bugün aynı odaklar tarafından Türkiye’ye ekonomik saldırılar yapıyor. Bu ekonomik saldırıları da biz bertaraf ederiz tıpkı bu güne kadar olduğu gibi. Nasıl ki 12 Eylül’ü bertaraf etmişsek, 28 Şubat’ı bertaraf ettiysek, 15 Temmuz’u bertaraf ettiysek, geride kalan birçok olayı nasıl bertaraf ettiysek bunu da bertaraf edeceğiz. Dün nerde durduğunuz önemli, bugün safınızın ne tarafta olduğu önemli. Bugün Türkiye yeni bir darboğazdan geçiyor. Geçmişteki darboğazları nasıl ki tarihin çöplüğüne attıysak, bugünkü saldırıları da tarihin çöplüğüne atarız. Yeter ki biz bir olalım, beraber olalım, güçlü olalım’ ifadelerini kullandı.

 

SÖZÜNDE DURAN BİR HÜKÜMET İLE ÇALIŞIYORUZ

 

Aslan; Çalışma alanımız noktasında verdiğimiz mücadeleyi anlayan, ‘Burası bir hukuk devletidir, kanunlar keyif için konulmamıştır. İşçi için bağlayıcı olduğu için eşit haklar düzenlediği için işçiler o hakları kullanırlar. İşverenler de bu haklara riayet etmek zorundadır. Böyle bir keyfilik olmaz. Burası sermayeyi koruyan bir devlet, böyle bir edebiyat on yedi on sekiz yaşındayken buna benzer sözler söyleyebilirdik ama bugün mecliste siyaset yapıyoruz, bu sözlerin ne anlama geldiğini bileceğiz. Burası sermayenin devleti değildir. Burası Türkiye cumhuriyeti devletidir. Burada sermaye de evrensel şartlar çerçevesinde imkânlarını ortaya koyacak ama emeğin hukukuna rıza gösterecektir. Kimse bu konuda bizden taviz vereceğimizi beklemesin, kimseye de zaten göz açtırmayız’ ifadelerini kullanan Sayın bakanımız Vedat Bilgin’e teşekkür ediyorum dedi.

Bugün masasın dört tarafını bilen bir çalışma bakanımız var diyen Aslan konuşmalarını şöyle sürdürdü; Sayın bakan yardımcımız da buradalar. Bakanımız işçilerimizi çok iyi tanıyan bilen bir kişidir. Vedat Bilgin hocamızla çalışmayı kendimize şans olarak görüyoruz. Çünkü emeğe karşı duyarlı bir bakanla çalışıyoruz dedi.  

 

ARTIK İŞÇİLERİMİZ ÇIKIŞ ALMADAN KADROLARINA KAVUŞMALIDIR

 

Son yaşanılan yangınlar ve İşçiler ile ilgili Tüneldeki ışığı görüyorum 2022 yılının sonunda çıkış almadan kadrolarımızı alacağız diyen Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan; Bugün biliyorsunuz ki Türkiye yangınlar ve sel afetleri ile uzun süre boğuştu. Yangınlarımız 16 gün sürdü. Yangınlarımız bir kundaklamaydı. Ateşin çocukları dediğimiz kişilerin başlattığı bir ateşti. Burada neyi vurmak istediler; tabi ki ekonomimizi vurmak istediler. Yazın Türkiye’yi ekonomik olarak bitirmek istediler. Akdeniz kuşağını etkisi altına alan bu yangınlar hedefi belirlenen bir saldırıydı. Bu yangınlarla kahraman ateş savaşçılarımız mücadele verirken sayın bakanımızın vermiş olduğu destek, yapmış olduğu açıklama bizi memnun etmiştir. Bugün burada biliyoruz ki işçilerimizin durumu sayın bakanımızın gündemindedir. Bizler sayın bakanımızla yaptığımız görüşmelerde bu hususla ilgili yapılan çalışmaların hızlı bir şekilde sürdüğünü biliyoruz. İlk kadroyu biz 2007 yılında aldık, 218 bin kişiye kadro verilen 2007 yılında bize de 13 bin kişilik kadro verilmişti. O tarihte sayıları 1400 olan geçici mevsimlik işçilerimizin sayısı bugün 9000’e yaklaştı. Kadroyu şahsa veren sistemin olumsuz etkisini yaşadık, norm kadro belirlemesi ne yazık ki yok. Kadroyu şahsa verdiği için şahıs emekli olduğu zaman kadro da emekli oluyor. Şahıs rahmetli olduğu zaman kadro da rahmetli oluyor. Onun yerine de geçici mevsimlik alınıyor. Bu sebeple orman teşkilatında bir norm kadro belirlenerek norm kadroyla yerleştirme yapılması gerekiyor.  2007 yılından bu güne kadar geçen sürede geçici işçiler için bu kadar kadroya yaklaştığımı hatırlamıyorum.

Tarım Bakanımız bir toplantımızda; ‘Evet, yürekten inanıyorum ki orman teşkilatındaki işçilerin kadrolu olması gerekiyor. Genel Müdürümüzün, Orman Mühendisleri Odamızın, Toc Bir Sen Başkanımızın da hazır bulunduğu toplantı da hepimiz bu hususta aynı görüşte birleştik.

Geçmişte kadro denildiği zaman tüyleri diken diken olan bakış açısı değil, işçiyi sahiplenen bir tarım bakanlığımız, bir orman genel müdürlüğümüz bir içişleri bakanımız var ve işin sahibi, işi bilen, işçiye dair duyarlı olan bir çalışma bakanımız var. İnşallah tünelin ucundayız ve ışık gözüktü diyoruz. 2022 yılı sonunda çıkış almadan işimize devam edeceğimiz kanaatini taşıyorum.

 

DEMOKRASİDEN, İNSAN HAKLARINDAN YANA TARAFIZ

 

Yeter ki birlik beraberlik olsun, yeter ki istikrar devam etsin. Ülkede istikrar devam etmezse yaptığımızın da yapacağımızın da bir anlamı kalmaz. Eğer Türkiye istikrarsız bir ortama girerse bilin ki Türkiye en az elli yıl geriye gider. Bugün Türkiye etki alanlarını oluşturuyor. Kısa bir süre önce Afrika ve Libya şimdi de Türk devletleri teşkilatları ile etki alanlarını genişletiyor. Bu alanlar genişledikçe rahatsızlıklar da başlıyor. Birçok Afrika ülkesinde Fransa’nın damgası var. Türkiye buralarda etki alanını genişlettikçe ses batıdan geliyor. İstikrarın sürdürülebilir olması önemlidir. İstikrar devam etmezse bugün ki yaptıklarımızı çöpe atarlar.

Biz işçiler olarak ne çektiysek hep darbelerden çektik, iç kargaşalardan çektik. 12 Eylül’ün üzerinden yıllar geçti ama biz 12 Eylül’de kaybettiğimiz hakları alamadık, hala o haklarımızı alma mücadelesi veriyoruz. 12 Eylül’den ders alarak taraf olmamız gerekiyorsa evet biz taraf oluruz. Nerden yana Demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden yana taraf oluruz. Bizim tarafımız bellidir. Bizim tarafımızda kargaşa, gürültü patırtı, bulanık suda balık avlamak yoktur. Bu sebeple ülkemize hep beraber sahip çıkmak durumundayız.

 

BATININ DEMOKRASİ YALANINA İNANAN ÜLKELER PERİŞAN HALDELER

 

Ülkemize sahip çıkmazsak ne olur? Etrafımızdaki ülkeleri görüyoruz, Suriye’yi, Irak’ı, Mısır’ı Libya’yı, Lübnan’ı görüyoruz.  Hani Irak’a demokrasi getireceklerdi, öyle diyerek gelmediler mi? Özgürlük diyerek gelmediler mi? Bugün Irak halkı Saddam Hüseyin’i mumla arıyor. Bu Saddam’ı tasvip ettiğim anlamına gelmesin. Az önce saydığım ülkelerin hepsi dünkü liderlerini bugün mumla arıyor. Demokrasi getiriyoruz diyenler açlık, yokluk, sömürüyü getirdiler.

Tarihleri sömürüden ibaret olanların, demokrasi getireceğine inananlar bir imkânsıza inanırlar. Üç kıtaya hükmeden bir neslin torunlarıyız, ecdadımız nereye hükmettiyse hiç birinin diline, dinine el uzatmamıştır.  Bugün Afrika’da Fransızca resmi dildir. Bu örnek bile her şeye cevaptır. Bugün ki rahatsızlık Türkiye’nin köklerine dönmesi yüzündendir.

 

SORUNLARIN ÜSTESİNDEN BİRLİKLE GELECEĞİZ

 

Bu sebeple bizler hep birlikte, birbirimize kenetlenerek bütün sorunlarımızın üstesinden geleceğiz. Ülke menfaatleri noktasında bir ve bütün olacağız, iç meselelerde, kadro, çalışma hukuku noktasında noksan alanlarımızı çözmeye çalışırken de bir ve bütün olacağız. Parçalanarak büyüyen kimseyi göremezsiniz, ama birleşerek büyüyen gelişen haklarını alan çok örnek görürsünüz. Biz bir olup tünelin ucundaki ışıkta görünen kadromuzu da alacağız. Kurulmak istenen tuzakları da bozacağız.

Haberle İlgili Fotoğraflar


MUHATAP KURULUŞLAR



Kişisel Verileri Koruma Kanunu - Aydınlatma Metni